ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’ya Patriot hava savunma sistemleri göndereceğini duyurdu. Oval Ofis’te yaşanan gergin zirve ve Rusya’nın barış görüşmelerini reddetmesi, bölgedeki gerilimi artırıyor. İşte son gelişmeler.
ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz haftalarda Ukrayna’ya Patriot hava savunma sistemleri ve uzun menzilli füze sistemleri sağlanacağını açıkladı. Bu karar, özellikle Rusya’nın son aylarda artan saldırılarına karşı Ukrayna’nın hava savunmasını güçlendirmek için atılmış önemli bir adım olarak görülüyor. ABD yönetimi, Avrupa Birliği ve NATO üyeleriyle koordineli olarak bu silah paketinin finansmanını sağlıyor.
Trump, yaptığı açıklamada Rusya’ya net bir mesaj verdi: “50 gün içinde ateşkes sağlanmazsa Rusya’ya %100 gümrük tarifesi ve ağır yaptırımlar uygulayacağız.” Bu açıklama, hem Batı dünyasında hem de Moskova’da büyük yankı uyandırdı. Avrupa ülkeleri de bu süreçte ABD yapımı silahlar için milyarlarca dolarlık anlaşmalar imzaladı. Almanya, Norveç, İngiltere ve Polonya gibi ülkeler, Ukrayna’ya destek amacıyla savunma bütçelerini ciddi oranda artırıyor.
Oval Ofis’te Gergin Zirve
Şubat 2025’te ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında gerçekleşen Oval Ofis görüşmesi, beklenenden çok daha gergin geçti. Trump, Ukrayna yönetimini “ABD’nin desteğini yeterince etkin kullanmamakla” eleştirdi. Görüşmenin erken bitmesi ve tarafların sert açıklamaları, ilişkilerde geçici bir krize yol açtı. Bu olayın ardından ABD, Ukrayna’ya yönelik bazı istihbarat paylaşımı ve askeri yardımları kısa süreliğine askıya aldı.
Ancak geçtiğimiz haftalarda yapılan açıklamalar, bu gerginliğin yavaş yavaş azaldığını gösteriyor. İki ülke arasında yürütülen diplomatik temaslar, hem askeri yardımların devam etmesi hem de ekonomik işbirliklerinin sürdürülmesi açısından olumlu sinyaller veriyor.
ABD ve Ukrayna arasında Nisan 2025’te imzalanan Mineral Resources Agreement (Maden Kaynakları Anlaşması), iki ülke ilişkilerinde stratejik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu anlaşma kapsamında, Ukrayna’daki kritik nadir toprak minerallerinin geliştirilmesi ve işletilmesinden elde edilecek gelirlerin %50’si ABD ile paylaşılacak. Bu durum, Ukrayna’nın ekonomik bağımsızlığı konusunda bazı çevrelerde tartışmalara yol açtı. Eleştirmenler, anlaşmayı “ekonomik bağımlılık” olarak nitelendirirken; destekleyenler ise Ukrayna’nın Batı ile daha güçlü bir entegrasyon sağlayacağını savunuyor.
ABD ve Ukrayna arasındaki ilişkiler, hem askeri hem de ekonomik işbirliği açısından tarihi bir dönemeçten geçiyor. Trump yönetimi, Ukrayna’ya güçlü bir savunma desteği sağlarken, aynı zamanda Rusya’ya karşı sert yaptırım tehditleriyle diplomatik baskıyı artırıyor. Öte yandan Oval Ofis’teki gerginlik ve Ukrayna’nın iç siyasi krizleri, bu işbirliğinin ne kadar kırılgan olduğunu da ortaya koyuyor.
Rusya’nın Sert Tavrı ve Barış Süreci
Rusya, Ukrayna ve Batılı ülkelerin sunduğu barış önerilerini reddetti. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, “Batı, Rusya’nın güvenlik taleplerini görmezden geliyor” açıklamasını yaptı. Moskova yönetimi, savaşın sonlandırılması için ön koşullarının kabul edilmesini istiyor. Ancak Ukrayna cephesi, Rusya’nın işgal ettiği bölgelerden çekilmeden bir ateşkesi kabul etmeyeceğini net bir şekilde ifade ediyor.
Son haftalarda Rusya’nın Dnipro ve Harkov bölgelerine yönelik yoğun bombardımanları, çatışmaların yakın zamanda sona ermeyeceğini gösteriyor. Özellikle “kamikaze” dron saldırıları ve füze atışları, Ukrayna’daki altyapıya ciddi zarar vermeye devam ediyor.
Rusya’nın barış görüşmelerine yanaşmaması ve saldırılarını artırması, bölgede gerilimin devam edeceğini gösteriyor. Önümüzdeki haftalarda, ABD’nin yeni silah paketleri ve Avrupa’nın savunma yatırımları, savaşın seyrini belirleyecek önemli faktörlerden biri olacak.
Ukrayna’daki Siyasi Gelişmeler
Ukrayna’da iç politikada da hareketli günler yaşanıyor. Devlet Başkanı Zelenskiy, yolsuzlukla mücadele kurumlarının (NABU ve SAPO) yetkilerini sınırlayan reform paketini meclise sundu. Bu hamle, halk arasında tepkiyle karşılanırken, Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi kuruluşlar da bu adımın Ukrayna’nın mali yardımlarını riske atabileceği uyarısında bulundu.
Zelenskiy ayrıca, ülkenin diplomatik gücünü artırmak için kritik büyükelçiliklere yeni atamalar yaptı. Washington’a gönderilen yeni büyükelçi Olha Stefanishyna, ABD ile stratejik ilişkileri güçlendirme hedefiyle görevine başladı.


0 Yorumlar